Sokak aralığındaki erguvan ağacının çiçeklendiğini gördüğümde durup bakakaldım dün.

Neden bilmiyorum şaşırmış hissettim kendimi. 1 Mayıs kargaşası, Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Akp kararları unutturmuştu erguvan ayını bana..

Bir kenarda durup, doğru zamanda gelmeyi bekleyen güzellikler vardır hani, onlardan biri gibi çıktı karşıma.

Fuzuli boşa ”bencilliğim erguvanda, yalnız bahar diyecek kadar” dememiş olsa gerek. Ve İstanbul’da rengini erguvandan almış olsa gerek..

Yazık ki, gelecek kaygısı-bugün sıkıntısı unutturdu bize boğazın bu güzel süsünü. Ana vatanı Filistin olsa da, günbatımında deniz ve gök erguvan rengine büründüğü vakit İstanbul sahiplenir oldu kendisini.

İstanbul’ a yakışan gerçek bir rüya erguvan benim için, bu zevke ortak olmak isteyenlere, Sultanahmet Yerebatan Sarnıcı üzerindeki parkta bulunan meşhur ağacı öneririm.

Gidip görün, içinize çekin, yenilenin.. Süheyl Ünver gibi düşünenler ise, erguvan şerefine bir boğaz turu yapsın derim.

( ”Erguvanı Boğaz’da vapurdan görmeli. Karadan geçip gitmek hem Boğaz’a hem erguvanlara hakaret” )

Malum, uzun kalmaz erguvan çiçekleri dallarda..